T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Zeytinoğlu Ailesi:
Tavşanlı’da Sağırahmedoğlu lakabıyla da anılan Zeytinoğulları ailesi ile ilk bilgiler 1261 H. (M. 1844-1845) yıllarında tutulan Temettuat Defterlerinde mevcuttur. Bu defterlerin 8273 numaralı bölümü Kütahya Sancağı Tavşanlı Kazası Hacı Hüseyin Mahallesine ait olan kayıtlardır. Bu kayıtlara göre: “Hacı Hüseyin Mahallesinde (Mahalle isim değişmiş ve Yeni Mahalle ismini almıştır. ) ikamet eden Zeytunzade Hacı Halil oğlu Mustafa Ağa debbağ (dericilik) mesleğini icra etmekte, oğulları İbrahim Ağa debbağ halifesi (kalfası) ve diğer oğulları Hacı Mustafa ile Ahmet’in ortak iş yaparak bir değirmenleri olduğu bilgisi verilmektedir. (Acar, Ş. 2007:5) Ayrıca ailenin büyüklerinden olan Hacı Mustafa Ağa, Gökçedağ Kazası mültezimidir. Aile içindeki evlilikler nedeniyle de ailenin serveti kendi içinde kalmış ve özellikle Hacı İbrahim Ağa’nın İstanbul’a gerçekleştirdiği kervan ticareti sayesinde ailenin ekonomik zenginlikleri büyümüştür.
Zeytinoğlu Konağı Dış Mimari Özellikleri
Konak bugün Ulucami Mahallesi Zeytinoğlu Caddesi 2 numaralı yapıdır. 71 ada 1 ve 2 numaralı parseller üzerinde yer alan konakta üç farklı yapı bulunmaktadır. Konak 19.07.1985 tarihinde Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenmiştir.
Bu yapılar, konak sahiplerinin kullandığı “ana bina,” yardımcılarının kullandığı “müştemilat binası” ve misafirlerini ağırladıkları “konuk evidir.” Parsellerin kuzeyinde “konuk evi,” güneyinde “konak” bulunmakta, güney batısında ise “müştemilat” yer almaktadır. Bütün yapılar ortasında bir avlu bulunmaktadır ve yapılar arası geçiş bu avludan sağlanmaktadır. Bu avluya bakan duvarı sağır cephe olup sadece bağlantı kapısı vardır. Avlunun güney ve batı duvarı yaklaşık 5 m olup taş örgüden yapılmıştır. Bugün restoreye ihtiyaç duyan ve yıkılmak üzere olan “Konuk Evi” geleneksel Osmanlı konut mimarisi ile yapılmışsa da hem asıl konak hem de müştemilat binaları yapım tekniği ve yapı malzemesi olarak batılı mimari etkisinde yapılmıştır.
Cephe, kesme taştandır. Dönemindeki sivil mimarlık örneklerinden farklılaştığı en dikkat çekici nokta, çoğunlukla anıtsal yapılarda kullanılan mesela konağın karşısında bulunan ve son halini 19. Yüzyılda almış olan Ulucami’deki gibi kesme taşın kullanılmasıdır. Ayrıca saçaklardaki “taş kornişler” de anıtsal yapılarda kullanılan ögelerdir. Bu cephe “almaşık duvar örgüsü” ile yapılmıştır. Duvar örgüsünde belli bir örüntüde tuğla kullanılmıştır. Pencere boyutları en boy oranı geleneksel Türk Evi’ndeki oran olan 1 / 2’nin dışına çıkmış ve taş sövelerle çevrelenmiştir. Ailenin “ çın çın kapısı” diye tanımladığı kapı üzerinde bir cumba bulunmaktadır.
Ön cephe incelendiğinde ilk yapımında tamamen batılılaşma etkisi görülmese de geleneksel sivil mimariden farklılaşma ve modernleşmenin izleri “asimetrik cephe,” “taş söveler” ve “farklılaşan pencere boyutlarından” hissedilmektedir. Pencerelere eklenen “metal ferforje parmaklıklar” ise batı mimarisine yönelimin en net izlerindendir.
Ana binanın sokaklara bakan yan cepheleri çoğunlukla sağırdır. Yapının güneydoğusundaki sokağa bakan yan cephesi ve avlu duvarı da büyük oranda sağır olmakla beraber kesme taş ve yer yer tuğla ile örülmüş almaşık duvardır. Ana binanın cephelerindeki bu durum, döneminin anıtsal mimari özelliklerini yansıtmaktadır
Fotoğraf 10 ve 11: Zeytinoğlu Konağının Yan Cephesindeki Sağır Duvar ile İç Görünüm
RESSAM SUNA GÜRSOY KONUŞLU KONAĞI
Tavşanlılı Serdarlar ailesi tarafından yaptırılan bu evin yaklaşık 150 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Serdarlar Ailesinin büyüğü olan Mehmet Efendi, konağı kendi kızı için yaptırdı ve inşa tarihinden 150 yıl sonra yine bir baba Sebahattin Gürsoy, kızı Ressam Suna Gürsoy Konuşlu için bu konağı restore ettirip ayağa kaldırdı. Bu yüzden konak halk arasında “babalarının kızlarına hediye ettikleri konak” olarak da anılmaya başlanmıştır.
Suna Konuşlu Evi Mimari Özellikleri
a-Plan Özellikleri: Zemin kat, ara kat ve birinci kattan oluşan yapı; iç sofalı, karnıyarık plan tipine sahiptir. Yapının orta aksında yer alan yavrulu ahşap kapıdan girilmektedir. Taşlık mahaline açılan giriş kapısının tam karşısında bahçe kapısı yer alırken, sol tarafında bir oda ve sağ tarafında üst katlara çıkan ahşap merdiven bulunmaktadır. Ayrıca zemin katta, eskiden ahır olarak kullanıldığı tahmin edilen günümüzde yapının içinden girişi kapatılmış dükkan yer almaktadır. Ara katta sofaya açılan iki oda bulunmaktadır. Batıdaki oda günümüzde mutfak olarak düzenlenmiştir. Bu katta cadde tarafına doğru sofa çıkma yaparak eyvan bölümünü oluşturur. Bu katta yapı, sofa ve oda çıkmaları ile caddeye doğru genişlemektedir.
b- Cephe Özellikleri: Simetrik bir cephe düzenine sahip olan yapının orta aksında ahşap giriş kapısı bulunmaktadır. Giriş kapısının hemen üzerinde dikdörtgen formlu iki adet ahşap kafesli ışıklık yer alır.
Giriş cephesi ikişer adet pencere ve kapı ile dışa açılmaktadır. Ara kattaki odalarda caddeye bakan birer adet pencere vardır. Esas yaşam katı seviyesindeki eyvan penceresi üzerinde yer alan işaret dikkat çekmektedir. Kat silmesi ile pencere silmesi ve köşe pervazları cepheyi süslemektedir. Ayrıca payandalar ile destekli ve altı kaplamalı çıkmalar cephenin öne çıkan öğeleridir.
c-Yapım Sistemi Özellikleri: Yapının doğu duvarı hariç bütün duvarları ahşap karkas üzeri sıvalıdır. Ocaklı duvarı olan doğu duvarı, temelden çatıya kadar yığma moloz taş ile örülmüştür. Marsilya tipi kiremit ile kaplı olan kırma çatının saçak altları ahşap kaplanmıştır.
Ana yapının avluya bakan arka cephesi ön cephesinden farklı niteliktedir. Kerpiç sıvalı cephede pencereler ön cephesinden farklı olarak 1 / 2 oranına daha yakın ve “ahşap pervazlıdır.” Cumbanın altındaki “eli böğründeler” ve pencere düzeni ile geleneksel sivil mimari izlerini daha çok taşımaktadır. Fakat bu cephedeki “balkon” batının, sivil mimari üzerindeki yansımalarındandır. Konağın müştemilat binasının bulundurduğu iç avluya ana avludan giriş yapılan kapının iki yanındaki “süslemeli pencereleri” de modernleşmenin birer izidir. Ana yapıdan müştemilat binasına uzanan “balkon ve teraslar” batılılaşma özellikleri göstermektedir. Ana yapıya sonradan dahil edildiği düşünülen kuzeydeki konuk evi geleneksel sivil mimarinin yaygın bir örneğidir. Simetrik bir ön cephesi olan yapıda pencereler 1 / 2 oranında ve cephe kerpiç sıvalıdır.
AHMET AĞALAR KONAĞI
Durak Mahallesi, Kavuncular Sokak üzerinde yer alan yapı 1905 yılında inşa edilmiştir. Konağı yaptıran ve Ahmet Ağa diye anılan kişi, Tavşanlı Şapçı köyünde tarlaları ve koyun sürüleri de olan varlıklı bir insandır. Boyu-posu ve haşmetli görüntüsü nedeniyle Ağa lakabı ile anılmaktadır. Konağın parsel büyüklüğü 248 m², yapı taban alanı 148 m²'dir. Yapının 2015 yılında başlayan restorasyonu 2017 yılında tamamlanmış olup günümüzde Türk Kızılay’ı Tavşanlı Şubesi olarak kullanılmaktadır.
Plan Özellikleri: Yapı bir bütün olmasına rağmen ön cepheye dik aksta ortadan bölünerek batı ve doğu yönünde iki ayrı bağımsız konut olarak yapılmıştır. Özgün plan şemasında birbirlerine geçiş bağlantısı bulunmamaktadır. Restorasyon sonrasında katlar arasındaki duvarın bir bölümü açılarak geçiş sağlanmıştır. Zemin kat, ara kat ve birinci kattan oluşan konut ikiz yapı olup, her biri ayrı değerlendirildiğinde dış kapalı sofalı plan tipine sahiptir. Plan biçimlenişi birbirlerinin simetriği şeklindedir. Güney cephesinde yer alan ahşap çift kanatlı giriş kapısından girilmektedir. Odaların arasında bulunan çift kollu ahşap bir merdiven ile üst kat sofalara ulaşılmaktadır. Her katta sofaya açılan iki oda ve 4 basamak ile yükseltilmiş eyvan yer almaktadır.
Cephe Özellikleri: Doğu ve batı cephesi bitişik nizam olan yapının, kuzey cephesi avluya, güney cephesi sokak manzarasına yönelmektedir. Kavuncular sokağa bakan giriş cephesinde, her iki daire girişi için 2 adet çift kanatlı tablalı 216 x 201 ebatlarında ahşap kapı bulunmaktadır.
Konağın sokağa bakan kısmında özellikle dış dünya ile iletişimi sağlayan ve geleneksel Türk evinin özelliklerinden “cumba” ismi verilen çıkmalar kullanılmıştır. Birinci kattaki gönye çıkma ile dairesel formda iki çıkma (cumba) yan yanadır. Cumbaların üzerinde dikdörtgen formlu üçer pencere vardır. Her cumbada 3 adet ahşap giyotin pencere yer almaktadır. Ahşap kat silmesi ve köşe pervazları bulunmaktadır.
Yapım Sistemi Özellikleri: Yapının doğu ve batı beden duvarlarıyla zemin kat ön cephe doğu duvarı düzgün kesme taştır. Diğer duvarları ahşap çatkı sisteminde yapılmıştır. Duvarların iç ve dış yüzeyleri sıva kaplıdır. Çıkmalar bağdadi sıva ile kaplanmıştır.
Ahmet Ağalar Konağında Sofa: Ahşap bir malzemeden inşa edilmiş olan Ahmet Ağalar Konağının plan şemasını sofa oluşturmaktadır. Birinci ve ikinci katlarda kapalı bir sofa, sofaya açılan odalar ve sofaların Kavuncular Sokağına bakan kısmında güzel bir “köşk/eyvan” bölümleri yer almaktadır. Sofadan köşk bölümüne dört basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve köşkün sokağa bakan kısmında pencereler yer almaktadır. Sofaya Tavşanlı’da “hanön” ismi verilmektedir. Bu sofalarda ailenin çocuklarının sünnet merasimleri ve diğer özel günleri burada yapılmıştır. Özellikle akşamları çay ve sohbet zamanı, konakta yaşayan aile bireyleri tarafından bu köşkte /misvada yapılmaktadır.
Foto 1 : Ahmet Ağalar Konağında bulunan Kavuncular Sokağına bakan “sofa köşkü/misva”
Ahmet Ağalar Konağında Oda: Klasik Türk evi iç mimarisinde yer alan oda özellikleri Ahmet Ağalar Konağında da bulunmaktadır. Konak içinde yer alan her bir odanın içinde bir pişirme ve ısınma amaçlı kullanılan bir ocak, kap kacağın koyulduğu bir çiçeklik ve yatak-yorganın konulduğu dolap, ortada bir halı, halının etrafında minderler ve sedir, çıtalarla ve değişik bezemelerle süslü bir ahşap tavan kaplaması ve avluya bakan bir pencere bulunmaktadır. Ocağın bulunduğu duvarda bir ahşap dolap kapağı ile gizlenmiş bir gusülhane yer almaktadır. Konaktaki “başoda” diye anılan oda diğer odalara göre daha özenlidir. Başodada aynalı ve gösterişli bir tavan süslemesi mevcut iken konağın restoresi sonrasında aynalı göbek tavanı yerine tavan, ahşap çıtalarla geometrik bir düzen içinde yeniden yapılmıştır. (Foto 2 ve 3)
Foto 2 ve 3: Ahmet Ağalar Konağındaki odalar
Geleneksel Türk Evi’nde zemin üstü kat yüksekliği daha kısa, üst kat yüksekliği ise daha uzundur. Bunun temel nedeni kışın soğuk günlerinde ısıya olan ihtiyaçtır. Böylelikle ısıtılan havanın kaybolması önlenmiştir. Yaz mevsiminde ise sıcaklığa ihtiyaç hissedilmediği için yüksek tavanlı odalar içinde daha ferah ve havadar bir ortam oluşturulmuştur. Ahmet Ağalar Konağı da bu tipolojiye uygun inşa edilmiştir. Zemin üstünde bulunan birinci kat yüksekliği 2 metre 15 cm iken ikinci kat yüksekliği ise 2 metre 65 cm. ’dir. Yine hem birinci hem de hem de ikinci katlarda dairesel formlarda inşa edilen cumbalar mevcuttur. Bu cumbaların iç alanda oluşturduğu boşlukta “köşk”ler yapılmış ve uzun ama dar pencereler ile sokak ile ev arasında bir iletişim sağlanmıştır.
Foto 4 ve 5: Ahmet Ağalar Konağının Kavuncular Sokağa Bakan Bölümü ve Cumba Detayı.
Fotoğraf 6: Ahmet Ağalar Konağının Arka Cephesi ve Avlusu
BOYACILAR KONAĞI
Yeni Mahalle, Hüsnü Yeğiner Sokak üzerinde yer almaktadır. Yapı, parselin güneyinde konumlanmakta olup kuzeyinde yer alan avlu içerisinde müştemilat yapısı bulunmaktadır. Parsel büyüklüğü 487 m², taban alanı 175 m²’dir. 3 katlı yapının, batı ve doğu cepheleri bitişik nizamda ve batıda 28a envanter no’lu yapı ile komşudur.
Plan Özellikleri:
Yapının ana giriş kapısına sokaktan 4 basamaklı merdiven ile ulaşılmaktadır. Ayrıca ana giriş kapısının doğusunda, sokak kotundan girilen servis kapısı yer almaktadır. Yapı üç katlı olup karnıyarık iç sofalı plan tipine sahiptir. Yapının ana kapısından girildiğinde, avlu ile sokak arasına uzanan taşlık ve taşlığa açılan üç oda yer almaktadır. Doğu ve batı duvarlarına dayalı iki ayrı ahşap merdiven ile katlar arasındaki bağlantı sağlanmaktadır Doğu merdiveni, haremlik - selamlık ayırımı gerektiren durumlarda ve servis ihtiyaçlarında kullanılmaktadır Taşlığın doğusunda yer alan iki oda arasındaki koridor ile taşlıktan servis giriş holüne ve doğu merdivenine ulaşılmaktadır. Taşlığın batısıda yer alan oda ile hela arasında çift kollu ahşap merdiven ile üst kata çıkılmaktadır.
Yapının ara kat ile üst kat plan şemaları benzer biçimlenmiştir. Dikdörtgen formdaki sofadan 3 odaya, servis holüne ve batı merdiveninin yanında tüm katlar boyunca devam eden helaya geçiş yapılmaktadır. Yapının güneyinde iki oda ve arka cepheye bakan bir oda bulunmaktadır. Arka cepheye bakan odanın doğu duvarındaki ahşap kapaktan 2,36 m x 2,02 m ebatlarındaki hamam (gusülhane ) bölümüne geçilmektedir.
Cephe Özellikleri:
Yapının orta aksında ana giriş kapısı yer almaktadır. Zemin katta, çift kanatlı ahşap ana giriş kapısı, tek kanatlı servis kapısı ve restorasyon esnasında bir kısmı sonradan eklendiği düşünülen beş adet pencere yer almaktadır. Birinci kat cephesi 2-3-3 düzeninde gruplanmaktadır. Pencereler 1/ 2 oranında yaklaşık 75/ 170 cm ebatlarında demir ferforjelidir.
Birinci katta ortada dairesel formlu ve iki yanında konsollarla desteklenmiş dikdörtgen çıkmalar yer almaktadır. Ortadaki çıkma üzerinde 3 adet kemerli giyotin pencere yer almaktadır. Dikdörtgen çıkmalar üzerinde yer alan pencereler ara kat ile aynı74 biçimdedir. Pencere altında ve döşeme hizasında kat silmeleri, cephe boyunca uzanmaktadır.
Yapısal Özellikler:
Yapı ara kat seviyesine kadar yükselen ahşap hatıllı moloz taş duvar üzerine ahşap karkas taşıyıcı sistemle inşa edilmiştir. Yapının tavanları çıtalı ahşap kaplamadır. Çatı, kırma sistemde yapılmış olup alaturka kiremit ile kaplanmıştır.
BİNANIN GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU
Bugün ailenin büyüklerinden olan Mehmet Boyacı’dan aldığımız bilgilere göre (Doğumu 1928) Boyacıoğlu Konağı Rumi 1336 /Miladi 1920 tarihinde bir Ermeni ustaya yaptırılmıştır. Ancak Konağı yaptıran kişi olan Hacı Ömer Bey’e bu konakta oturmak nasip olmamıştır. Çünkü konak tamamlandıktan sonra talihsiz bir olay yaşanır. Hacı Ömer Bey konak tamamlandıktan sonra konaklarının çatısına çıkar, çatıdayken de kalp krizi geçirir ve burada vefat eder. Sonuçta kendi yaptırdığı konaklarının çatısında vefat eden hacı Ömer Boyacı’ya konaklarında oturmak nasip olmayacaktır.
Geleneksel Türk-Osmanlı konağı mimari yapısı içinde inşa edilen konakta iki farklı giriş kapısı bulunmaktadır. Birinci kapı asıl giriş kapısıdır ki heybetli büyük bir ahşap kapıdır. Bu kapı zemin kattaki girişe yani “Hayat” bölümüne açılır bu bölümün sol tarafında bulunan merdivenler aracılığıyla üst katı ulaşılır. Diğer kapı ise evin batı bölümünde yani giriş kapısının sağında bulunmaktadır. Bu kapı, konağın içindeki yan bir merdivene çıkar ki böylelikle bu katta oturanlar rahatsız edilmeden bir üst kata çıkabilmektedir. Özellikle evde hanım misafirler bulunmakta iken bu merdiven, ev sahibi erkeklerin üst kata kimseyi rahatsız etmeden yukarı çıkmaları için büyük kolaylık sağlamaktadır. Hem de mahremiyete gösterilen özeni de göstermektedir.
Konağın çift kapılı asıl giriş kapısından içeri girildiğinde, kocaman bir salon karşılar misafirlerini. Özellikle de yaz aylarının şüphesiz en gözde mekânı olan “avluya/bahçeye” bu salondan çıkılır. Bu salonun ismi “taşlık” veya “hayattır.” Günlük yaşamın gerçekleştiği bir mekân olduğu için hayat olarak adlandırılan bu salonun ferah ve aydınlık olması için dışarıya bakan “gliste” ismi verilen pencereleri mevcuttur. İki odası da var olan “hayat” bölümündeki merdivenleri kullanarak, üst katları dolaşmaya başlayalım.
Tavşanlı konaklarında görülen dar merdivenler haricinde bu konaktaki asıl merdivenler binanın büyük olması dolayısıyla oldukça geniş tasarlanmıştır. İkinci kat klasik Türk mimari yapısı içinde büyük bir “sofa” ile başlamakta ve bu sofaya açılan üç farklı oda bulunmaktadır. Odaların her biri küçük bir ailenin yaşayabileceği veya yakın bir misafirin kalabileceği tarzda tasarlanmıştır. Odaların içinde “Yüklük” denilen ahşap dolaplar, ocak başları ve günümüzün ebeveyn banyosu diyebileceğimiz “gusülhaneleri” yer almaktadır. “Yüklük” ismi verilen bu dolaplar görülmeye değer ahşap işçiliği ile süslenmiştir.
Konağın üçüncü katına yine geniş bir merdiven aracılığıyla çıkılır ki üçüncü kat asıl ihtişamlı ile sizi büyüler. “Yüksek tavanlar”, “dışarıya bakan cumba çıkıntısı” ve “en büyük salon” bu katın özelliğidir. Bu katta da yine üç oda bulunmaktadır. Her odada çok fazla sayıda bulunan yüksek pencereler ile ev ferah bir görünüm kazanmıştır. Böylece aydınlık bir ortam oluşturulmuştur. Buradaki odaların her birinde yine “yüklük, ocak başı ve özel banyolar” mevcuttur. Oda kapılarındaki kilitleri ise mutlaka değinmek gerekecektir, çünkü kapıların üzerinde bulunan bu kilitler orijinal özelliğini korumakta olup Türkiye’de tanınan Tavşanlı kilitlerinin tarihini sürecini anlatır gibi sapa sağlam kapı üstlerinde durmaktadır.
Avlu/Bahçe içinde ise Tavşanlı’nın sokaklarında görmeye alışık olduğumuz Roma Dönemine ait çeşitli su formları vardır. Mesela bahçede çeşme olarak kullanılan Roma sütunu başlıklı bir ”vaftiz havuzu” yer alır.
Konak günümüzde restore edilmiştir ve özgün cephe sıvası horasan harç ile değiştirilmiştir. Yapı plan şemasıyla özgünlüğünü korumakta, geleneksel mimari kimliğini sürdürmektedir. 2013 yılında restorasyonu tamamlanmış ve günümüzde özel sektöre tarafından restoran /butik otel şeklinde işletilmektedir.